Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, konutta "1 artı 1"e olan talebin giderek azaldığını belirterek, "Bir ara çok fazla yapıldı, arz fazlası, doygunluk söz konusu oldu. 2 artı 1 hem 1 artı 1'in hem 3 artı 1'in yerini alıyor." dedi.
Torun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de, 10 yıl vadeli konut satışlarının, 20 yıl vadeli olanlara kıyasla daha fazla tercih edildiğini, tüketicilerin borçlarını daha erken ödeme anlayışıyla hareket ettiklerini söyledi.
Asıl önemli konunun ise faiz oranları olduğuna dikkati çeken Torun, "Sürdürülebilir bir faiz oranı olması lazım. Nedir bu? Yıllık yüzde 10'un altında, yine aylık bazda yüzde 1'in altında faiz oranları, gayrimenkul sektörü için sürdürülebilir faiz oranıdır. Bunları uyguladığımız zaman görüyoruz ki sektörde talep devam ediyor." diye konuştu.
Torun, sektörde konut ihtiyacı olduğunu ama satın alma gücünü dikkate almak ve ona uygun projeler geliştirmek gerektiğini vurgulayarak, "Bir tabir var ya 'ulaşılabilir lüks' diye. Hem lüks konut yapacağız hem de orta gelirlinin ulaşabileceği lüks olması lazım. Markalı konutlar için söylüyorum bunu. Diğer konutlar için de elbetteki daha alt gelir grubundaki insanların da ödeyebileceği projeler yapan bölgeler de projeler de var. Bunlar realize edildiği müddetçe talep devam ediyor, edecek." ifadelerini kullandı.
Torun, gayrimenkulün hiçbir zaman değer kaybetmeyeceğini belirterek, "Bir şey olabilir, talep gecikmesi olabilir. Yani birtakım, durgunluklar olabilir, erteleme ama işin sonunda daima gayrimenkul kazandıran bir sektördür." dedi.
- "2 artı 1" talebi artıyor
Konutlarda, "2 artı 1" üretim ve satışlarının son yıllarda daha fazla olduğuna da değinen Torun, şöyle devam etti:
"1 artı 1'e olan talep giderek azalıyor. Niye? Çünkü, bir ara çok fazla yapıldı, arz fazlası, doygunluk söz konusu oldu. Bir de aile yaşamı için minimum 2 artı 1 olması gerekiyor. Onun için aile dediğin 2 artı 1'den başlıyor. 2 artı 1, hem 1 artı 1'in hem 3 artı 1'in yerini alıyor. Yani 3 artı 1'e gücü yetmeyen 2 artı 1 alıyor ya da satın alma gücü olan 1 artı 1 yerine 2 artı 1 alarak en azından alternatifini zenginleştirmiş oluyor. Yani 'Kiraya verirken en azından bir aileye veririm.' diyor."
- "Kar marjı dışarıdan görüldüğü kadar yüksek değil"
Gayrimenkulün, değer kaybetmeyen yatırım araçlardan biri olduğuna işaret eden Torun, şunları kaydetti:
"Zaten sektör karlılığı çok düşük olarak çalışıyor. Kar marjı dışarıdan görüldüğü kadar çok yüksek değil gayrimenkul sektörünün. 'Dışı seni içi beni yakar' hesabı, dışarıdan öyle görünüyor ama kazın ayağı öyle değil. Çünkü rekabet var, herkes geliştiricilik, inşaat yapma ve pazarlamayı birleştirerek bir karlılığı yakalıyor o da yüzde 10-15 arası bir karlılık var. Bu da fiyatların düşmeyeceğini, dolayısıyla bunu alanın kazançlı olacağını gösteren bir kriter. Yani şöyle bir algı olmamalı; 'Kampanyalar filan yapılıyor, yarın fiyatlar daha da düşer', öyle bir şey yok, söz konusu değil. Çünkü artık maliyetler de bir taraftan yükseliyor. Enflasyon çift hanelere geldi. Bunlar muhakkak maliyetlere de yansıyacak. Onun için alan her zaman gayrimenkulde karlıdır. Gayrimenkul yatırımı ikamesi kolay olan bir şey değil."